Yaklaşık 2 saat süren ifade sonrası New York’taki mahkeme binası çıkışında medya mensuplarının sorularını cevaplayan Cohen, Donald Trump hakkında yorum yapmak istemediğini söyledi.
Cohen, 2024 başkanlık seçimleri hakkında, “Umudum o ki, Amerikan halkı onun yaptıkları, söyledikleri ve neye layık olduğu konusunda karar verir. Ben onun yerine başka birini tercih ederim. İyi düşünün.” ifadelerini kullandı.
Trump’a karşı ifade vermesinin intikam almakla ilgisi olmadığını savunan Cohen, “Benim pozisyonum şu ki, günün sonunda Donald Trump kirli işleri için hesap verebilir olmalıdır ve gerçekler de bu yöndedir.” şeklinde konuştu.
Cohen, Manhattan Bölge Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bir haftada ikinci defa büyük jüri karşısına çıkmış oldu.
Öte yandan, Stormy Daniels’in avukatı Clark Brewster, Twitter’dan yaptığı açıklamada, müvekkilinin de aynı gün Manhattan savcıları ile görüştüğünü duyurdu.
Brewster, paylaşımda “Stormy soruları yanıtladı ve tanık olarak veya gerekirse daha fazla soruşturma için hazır bulunmayı kabul etti.” ifadesine yer verdi.
Soruşturmayı “cadı avı” olarak nitelendiren Trump, geçen hafta Truth Social platformunda, “Kesinlikle yanlış bir şey yapmadım. Stormy Daniels ile hiç ilişkim olmadı.” şeklinde paylaşımda bulunmuştu.
SUS PAYI ÖDEMESİ
Stormy Daniels, Trump ile cinsel ilişkiye girdiği iddiası konusunda sessiz kalması için 2016 yılında 130 bin dolar ödeme karşılığında bir anlaşmaya imza attığını ancak Trump tarafından imzalanmadığı gerekçesiyle anlaşmanın geçersiz olduğunu savunmuştu.
Trump, Daniels’ın iddialarını yalanlarken Trump’a 2016’daki seçim kampanyasından önce avukatlık yapan Michael Cohen, Daniels’a Trump adına kendi hesabından 130 bin dolar ödeme yaptığını doğrulamıştı.
Cohen, Trump şirketleri tarafından daha sonra kendisine ikramiyelerle birlikte yaklaşık 420 bin dolar geri ödeme yapıldığını savunmuştu.
Trump’ın seçim kampanyasına yönelik yürütülen soruşturmada “yalan söyleme” ve “vergi kaçırma” suçlamalarından Aralık 2018’de gözaltına alınan Cohen, mahkemede 3 yıl hapis cezasına çarptırılarak Mayıs 2019’da cezasını çekmek üzere Otisville’deki federal hapishaneye gönderilmişti.
O yıllarda federal savcılar Trump’a yönelik herhangi bir inceleme başlatılmasına gerek duymazken, Manhattan bölge savcılığı “sus payı ödemesi” olarak bilinen soruşturma dosyasını başlatmıştı.
