
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, deprem felaketinden etkilenen 11 ilde piyasalarda ortaya çıkabilecek rekabet sorunlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Küle, depremin yaralarını sarmak üzere devletin ilgili tüm birimleri ve pek çok sivil toplum kuruluşunun seferberlik halinde olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Depremin yaÅŸam alanlarında meydana getirdiÄŸi büyük tahribatın giderilmesi yanında, depremden etkilenen 11 ilimizin ülkemizin gayri safi yurt içi hasılasına yüzde 10’dan fazla katkı saÄŸladığı dikkate alındığında, bölgenin süratle yeniden inÅŸası hem bölge illerimiz hem de ekonominin geneli için son derece önemli. Bölgede ekonomik ve sosyal hayatın hızla toparlanabilmesi kuÅŸkusuz konutların ve iÅŸ yerlerinin yeniden inÅŸa sürecinin hızına baÄŸlı. Böylesi büyük bir operasyonun baÅŸarısı için ise tedarik zincirlerinin sıhhatinin ve sürekliliÄŸin saÄŸlanması hayati öneme sahip. Bu bakımdan baÅŸta inÅŸaat ve lojistik olmak üzere, belirli sektörlere karşı oluÅŸan ani ve yüksek talep karşısında kamu ve özel sektör kaynaklarının en etkin ÅŸekilde kullanılabilmesinin temin edilmesi gerekli”
‘İŞ DÜNYASI İLE GÖRÜŞMEYE BAÅžLADIK’
Rekabet Kurumu’nun durumla ilgili sorumluluklarına deÄŸinen Küle, “Bir yandan oluÅŸabilecek açık ve ağır rekabet ihlallerinin önlenmesi ve caydırılması; diÄŸer yandan ise tedarik süreçlerinin aksamamasını teminen teÅŸebbüslerin etkinlik doÄŸurucu/rekabet yanlısı iÅŸ birliklerine yönlendirilmeleri ülkemiz için elzem, kurumumuz için de öncelikli görevimizdir. Bu sorumluluÄŸun gereÄŸi olarak, depremden etkilenen 11 ilimizde piyasalarda yaÅŸanabilecek rekabet sorunlarının tespitine dönük bir inceleme süreci baÅŸlattık. İlk aÅŸamada deprem bölgesine giderek iÅŸ dünyası temsilcilerimiz ile görüşmelere baÅŸladık. Bu kapsamda kurumumuzun görev alanına girebilecek her türlü soru ve sorunların iletilebileceÄŸi iletiÅŸim kanalları hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Önümüzdeki günlerde de bu ziyaretlerimiz devam edecektir. Bu ÅŸekilde inceleme sürecinin her aÅŸamasında, baÅŸta odalar ve borsalar gibi kamu kurumu niteliÄŸindeki kuruluÅŸlar olmak üzere, afet bölgesinde yerleÅŸik paydaÅŸlarla kurulacak iletiÅŸimin hızlı ve koordineli bir ÅŸekilde yürütülmesini hedefliyoruz” dedi.
Küle, paydaşlardan gelecek dönüşler doğrultusunda, deprem bölgesine ilişkin tespit edilen rekabet hukukuyla ilişkili hususlarda kurum bünyesinde ilave süreçleri süratle başlatacaklarını, ayrıca edinilen bilgiler ve yapılan tespitler çerçevesinde, ilgili diğer kamu ve özel sektör kuruluşları tarafından atılabilecek adımlara dair görüş ve öneriler sunacaklarını bildirdi.
Birol Küle, dünyada da rekabet otoritelerinin, olağanüstü dönemlerde bu tür tedbirler aldığına işaret ederek açıklamalarını şöyle tamamladı:
“ÖrneÄŸin Japonya’da yaÅŸanan büyük doÄŸu Japonya depremi felaketi sonrasında Japonya Adil Ticaret Komisyonu tarafından, yaÅŸanan felaketten çıkar saÄŸlama amacıyla fiyat kartellerine baÅŸvurmaya ve hakim durumun kötüye kullanılmasına karşı teÅŸebbüsleri uyaracak nitelikte adımlar atıldı. Bunun yanında, çıkarılan çeÅŸitli tebliÄŸlerle, afet bölgesine yardım malzemelerinin ulaÅŸtırılabilmesi için teÅŸebbüsler arasında saÄŸlanan koordinasyonun rekabet yasaları bakımından kaygıya yol açmayacağı ve çeÅŸitli iÅŸ birliklerinin rekabet yasasından muaf tutulacağı belirtildi. Yapılan bu çalışmalar, hem bölgenin hızlı bir ÅŸekilde kalkınmasında sektörler arasındaki koordinasyonu saÄŸlarken hem de bu dönemi bir fırsata çevirmeye çalışan ve rekabetin tesis edilmesine zarar vermeyi amaçlayan teÅŸebbüsler bakımından uyarıcı bir niteliÄŸe sahipti. Dolayısıyla özetle yeniden ifade etmek gerekirse, kurumumuz tarafından baÅŸlatılan sektör incelemesi süreciyle de deprem bölgesinde gerek sosyal gerekse iktisadi toparlanma sürecini geciktirebilecek olası rekabetçi sorunların süratle tespit edilerek, gerektiÄŸinde ilgili diÄŸer kamu kurum ve kuruluÅŸlarıyla da eÅŸgüdüm saÄŸlanmak suretiyle proaktif adımların atılabilmesinin saÄŸlanmasını hedefliyoruz. Böylelikle bir yandan bazı teÅŸebbüslerin bu dönemi ‘fırsatçılığa çevirmek’ suretiyle rekabeti kısıtlayıcı, bozucu faaliyetlerde bulunmalarını önlemeyi; diÄŸer yandan ise bölgenin yeniden imarı ve inÅŸası aÅŸamasında teÅŸebbüsler arasında gerçekleÅŸtirilebilecek iÅŸ birliklerinin rekabetçi ÅŸekilde tasarlanması için gerekli rehberliÄŸi saÄŸlayabilmeyi hedefliyoruz”