“TÜRKİYE ÇOK DEĞERLİ BİR ORTAK”
AA muhabirinin, “Türkiye yeni F-16 ve mevcut F-16’ları için modernizasyon kitleri satın almayı talep ediyor. Ankara, en kısa sürede onay çıkmamasının sadece Türkiye’nin değil NATO’nun da güvenliğinin altını oyacağını söylüyor. Sizin bu değerlendirme konusunda görüşünüz nedir? Türkiye’ye F-16 Blok 70 uçaklarının verilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Austin şöyle yanıt verdi:
“Türkiye bir NATO müttefikidir ve Türkiye ile uzun ve güçlü bir ilişkimiz var. Bunu olabildiğince bu şekilde devam ettirmek için elimizden geleni yapıyoruz. NATO ortaklarımız arasında ortak çalışabilirliği sürdürmek bizim için oldukça önemlidir. Bu her zaman odaklandığımız ve öncelikli bir şey olacaktır.”
Kongreye tebliğ edilmeden bekleyen silah ve ekipman satış talepleri üzerine yorum yapmayacağını belirten Austin, “Ancak yine de vurgulamam gerekir ki Türkiye çok değerli bir ortak. İlişkimizi güçlendirmek için elimizden geleni yapacağız.” diye konuştu.
MİLLEY’E SURİYE SORUSU
Orgeneral Mark Milley ise AA muhabirinin “Suriye ziyaretiniz Türkiye’de manşetlere taşındı. Nihayetinde Türkiye Dışişleri Bakanlığı Büyükelçi Flake’i izahat vermek üzere Bakanlığa çağırdı. Ziyaretinizin arkasındaki mesaj neydi?” sorusuna şu karşılığı verdi:
“Ziyaretim görev, amaç ve misyonu kontrol etmek üzere, neler yaptığımızı, kuvvet koruma gibi şeyleri denetlemek için rutin bir birlik ziyaretinden başka bir şey değildi. Suriye’de yaklaşık 100 askerimiz var. Risk altındalar. Zaman zaman farklı mühimmatlarla, farklı gruplar tarafından saldırıya uğruyorlar. Onları incelemeye gittim. Görevin yerine getirilip getirilmediğini bakıp ne yaptıklarını raporlamak için gittim.”
Milley, ayrıca Türkiye ve ABD’nin, DAEŞ’in yenilmesi konusunda ortak menfaatlere sahip olduğunu ifade ederek “DAEŞ’in hilafeti yıkıldı ancak örgütün halen orada kalıntıları var. Orada halen mülteci kampları ve hapishaneler var. Bunu yapmam gerekiyordu. Bir genelkurmay başkanı için özellikle de tehlike altında olan kuvvetleri ziyaret etmesi son derece uygundur.” dedi.
